Reklam
Reklam

Berkay'la yaşadığı son dakikaları anlattı

İstanbul’da yaşanan terör saldırısında şehit olan Sinoplu Tıp Fakültesi öğrencisi 19 yaşındaki Berkay Akbaş’la saldırı anında aynı dolmuşta bulunan ve saldırıdan yaralı olarak kurtulan Akbaş’ın arkadaşı Ozan Yıldız, patlama anını ve sonrasını anlattı.

Berkay'la yaşadığı son dakikaları anlattı
14 Aralık 2016 - 12:19
İstanbul’da yaşanan terör saldırısında şehit olan Sinoplu Tıp Fakültesi öğrencisi 19 yaşındaki Berkay Akbaş’la saldırı anında aynı dolmuşta bulunan ve saldırıdan yaralı olarak kurtulan Akbaş’ın arkadaşı Ozan Yıldız, patlama anını ve sonrasını anlattı.



İstanbul Beşiktaş'ta Vodafone Arena yakınında çevik kuvvet ekiplerine düzenlenen ve 36’sı polis 8’i sivil 44 vatandaşımızın hayatını kaybettiği hain saldırıda şehit olan Sinoplu Tıp Fakültesi öğrencisi Berkay Akbaş’la olay anında yanında olan ve saldırıyı yaralı olarak atlatan sınıf arkadaşı Ozan Yıldız tedavi gördüğü hastanede Berkay ile yaşadığı son anları anlattı.





Ankara’dan 8 arkadaş gezmek amacıyla İstanbul’a gittiklerini söyleyen Ozan Yıldız, Berkay ve diğer arkadaşlarıyla birlikte Taksim’de bulunan diğer arkadaşlarının yanına gitmek için Kadıköy’den dolmuşa bindiklerini ve Beşiktaş’a geldiklerinde olayın ortasında kaldıklarını söyledi. Yıldız; “Biz 8 arkadaş Ankara'dan İstanbul'a iki günlüğüne gelmiştik. Olay günü ben Berkay ve Okay Kadıköy'deydik. Daha sonra Taksim'de olan arkadaşlarımızın yanına gitmeye karar verdik. Kadıköy'den sarı dolmuşa bindik, arkadaşlarımızın yanına geçecektik.





Ben dolmuşun en sağında oturuyordum. Beşiktaş stadının orada geçerken, 'Bu kadar polis ne yapıyor burada' derken bir anda solumuzdaki bir araç patladı” dedi. BERKAY'A SESLENDİM UYANMADI Patlama sonrasında hemen arkadaşlarını kontrol ettiğini söyleyen Ozan Yıldız, yerde hareketsiz halde yatan arkadaşı Berkay’a seslendiğini ancak Berkay’ın kendisine tepki vermediğini belirtti. Yıldız; “O sırada patlama oldu. Patlamanın etkisiyle ellerimle yüzümü korudum. Havada uçuşan metaller ellerime saplandı. Yüzümü kapattığım için az bir yarayla kurtuldum. Kafamı kaldırdığımda ise saldırı öncesi gördüğüm kalabalık polis topluluğundan eser kalmamıştı. O alan bomboştu. Etrafta sadece 3-4 polis kalmıştı. Berkay ve Okay ise patlamaya yakın sol kapının orada oturuyordu. Berkay'a seslendim. hareketsiz yatıyordu. Uyanmadı. Kendimi arabadan dışarı atıp arkadaşlarım yaralı ambulans diye bağırdım. Ambulans geldi ama Berkay hareketsiz yatıyordu” diye konuştu. POLİSLER YARDIM ETTİ Olay sonrasında tam bir panik havası oluştuğunu anlatan Ozan Yıldız, saldırıdan kurtulan polislerin güvenliği sağlamaya çalıştıklarını söyledi.





Yıldız; “Patlamadan sonra 3-4 polis sadece gördüm. O kadar polis nereye kayboldu anlamadım. Bir de polis patlamadan sonra havaya ikaz ateşi yaptı. Daha sonra beni taksiyle hastaneye götürdüler. Hastaneye gittikten sonra diğer arkadaşlarımdan haber alamadım. Daha sonra, araçta en sağda oturan Berkay'ın patlama hayatını kaybettiğini, ikimizin arasında oturan Okay'ın ise ağır yaralı olduğunu öğrendim. Şans işte. Arkadaşım Okay'ın yoğun bakımda tedavisi devam ediyor. Berkay'la son konuşmamız Taksim'de olan diğer arkadaşlarımızın yanına gitsek mi gitmesek mi oldu" dedi.  BERKAY VAKFI KURULAM Ozan Yıldız'ın babası Özgür Yıldız ise yaşanan patlamanın ardından, sosyal medya hesabında şunları yazdı: "Oğlum Ozan, Berkay Okay ve Ozan Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde okuyorlardı. Cuma günü önemli bir sınava girdiler, ardından üç arkadaş hafta sonunu geçirmek için İstanbul'a geldiler. Ozan dayısından izin istemişti, arkadaşlarını dayısının evinde misafir edecekti. Ben de bankanın eğitimi için İstanbul'daydım, cumartesi sabah telefonla konuştuk. 'Oğluma akşam Taksim'de olacaksan görüşelim' dedim. 'Baba ben Kadıköy'de olacağım' dedi. Akşam Ozan beni aradı. 'Baba stadın oradayız. Dolmuşun içindeydik olduğumuz yerde bomba patladı. Arkadaşlarım cevap vermiyor başımdan çok fazla kan akıyor, bana yardım et' dedi. Kapattıktan sonra bir daha aradı. 'Baba bir taksiye bindik. Şişli Etfal'e gidiyoruz' dedi. Ozan 6 polisin olduğu bir taksiyi seslenmiş 'Abi beni de götürün' demiş. İki polis taksiden inmiş, Ozan'ı ve bir kadını taksiye bindirmişler. Ozan taksiye önce sağa sola ambulans diye bağırmış, arkadaşları için yardım istemiş. Daha sonra ben de hemen hastaneye gittim. Oğlum bana 'Baba kanamam çok fazla, bayılacağım' dediği için çok endişeliydim. Saat 23.00-01.00 arasında acilin önünde oğlumdan haber bekledim.





Daha sonra oğlum telefonla arayıp iyi olduğunu söyledi. Oğlumun yanına gittiğimde bütün vücudu titriyordu. Oğlumun ve arkadaşlarının hayallerini bir Kadıköy Taksim dolmuşunun arka koltuğuna gömenler, Berkay'ı bizden alanlar... Oğlumun gözünde görebileceğiniz bu ülkenin hüznüdür. Bu hüzün bir gün sizi boğacak. Bu ülke pırıl pırıl çocukların kurduğu güzelliğin ve sevginin her şeye hakim olduğu bir cennet olacak. Berkay Vakfı kuralım, çocukları okutalım." 

Milliyet

Bu haber 2144 defa okunmuştur.
  • Reklam

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum