En Değerli Nimet ‘’ZAMAN’’

ALLAH’u Teâla Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurur; ‘’Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.’’ (Haşr /18) ALLAH’u Teâla insana yaşayacağı hayat boyunca birçok nimetleri bağışlamıştır. Aynı zamanda bağışlanan bu nimetler ile ileriye dönük (ahiret gününe) yatırım yapılmasının gerektiği hususunda uyarı geçmekte, aksi takdirde yapılanlardan (nasıl yaşandığından) ALLAH’ın haberdar olduğu, hesap gününde kimin ne yaptığının kendisine sunulacağını bildirmektedir. ALLAH’u Teâla insana gençlik, ömür, evlat ve mal gibi birçok nimetler vermiştir. ALLAH’u Teâla Tekasür suresinin son ayetinde buyurur ki; “Andolsun sizi bütün nimetlerden tek tek hesaba çekeceğiz.” ALLAH’u Teâla bize; Ömrünü nerede harcadın, sana verilmiş olan zamanı nerede ve nasıl harcadın, gençliği nerede ihtiyarlattın, malı nerede kazandın ve nereye harcadın gibi sorgu sual edecektir. İnsana bir nimet verilmişse muhakkak ki boşuna verilmemiştir. ALLAH neyi yaratmışsa bir gayeye binaen yaratmıştır.

İnsanlara verilen en değerli nimetlerden biri de doğumundan ölümüne kadar geçecek olan ve geri getirilebilmesi asla mümkün olmayan ZAMAN’dır.

İnsanların çok büyük bir bölümü zamanını boş şeylerle iç içe geçirir, boş şeylerle gönül eğlendirmeye bakar. Hâlbuki boş şey insanı bunaltır, çökertir, yaşlandırır ve hasta eder. İnsanlar boş işlerle uğraşınca dinleneceklerini zannederler hâlbuki bu tip şeyler insanın hem hafızasını yıpratır, hem de bedenini yıpratır. . Boş vakit geçirmeyi güzel görmek, şeytanın insanlara verdiği bir telkindir. Din ahlakının yaşanmadığı bir toplumda insanlar için boş vakit geçirmek, onların kullandığı ifadeyle “zaman öldürmek” çok yaygındır. ALLAH’u Teâla Kuran’da bizlere boş işlerden yüz çevirmemizi öğütlüyor. Fakat insanlar boş işlerle uğraşmaktan adeta deliye dönüyorlar. Çünkü akılları, beyinleri adeta eriyor. Ancak dolu faaliyetler insanı zinde tutuyor, insan hem ALLAH’ın rızasını kazanıyor hem de hayatını son derece mutlu ve kazanımlı geçiriyor.

Peki, boş işlere dalmak deyince ne anlıyoruz? Saatlerce amaçsız bir biçimde alışveriş merkezlerinde gezmek mi? Bir koltukta oturup saatlerce boş boş televizyon seyretmek mi? Gece yarılarına kadar bilgisayar başında boş şeylerle beyin sulandırmak mı?

Cenabı Hak Kelamında “Onlar, ‘tümüyle boş’ şeylerden yüz çevirenlerdir.” (Müminun Suresi, 3) buyurmuştur. Hayatının kıymetini bilen inançlı insanlar zamanın değerini de çok iyi bilirler. Alışveriş de yapar, yemek de yer, televizyon da izler ama bunların hepsini bir amaca yönelik yaparlar. Bir işi tamamladıklarında hemen öbürüne yönelirler. ALLAH’ı anarak sohbet ederler, kendilerini oyalayan her şeyden yüz çevirirler. Böylece hayatlarının her anını güzel amellerle süsledikleri gibi hem ruhen hem bedenen dinç ve genç kalırlar.

Ne bu hayat bizim. Ne de bu gün! Hepsi emanet, hem de geriye alınacak ve bir gün bu emanetin hesabı sorulacak. O halde gününü gün eden değil, gününü, bu hayatı kim vermişse onun yolunda sarf eden kazanacaktır.

Zamanımızı O’nun yolunda sarf edip kazananlardan olma ümidi ile Vesselam…