Reklam
Reklam
Mustafa TÜRKMEN

Mustafa TÜRKMEN

dogusofsetayancik@hotmail.com

Kurban Teslimiyetin İcazetnamesidir

05 Ekim 2014 - 00:06

''Ben  sana kurban olayım'' ne latif bir sözdür. Kimi zaman anneler çocuklarına söyler bu sözü kimi zaman eşler birbirlerine. Sevginin ve sevmenin doruk noktasıdır aslında kurban olmak. Peki sevdiklerimize kullandığımız bu kelimeyi sevdiklerimizi veren ve bizleri yaratan yüce mevlaya kullandıkmı hiç ? Yarabbi yoluna kurban olayım diyebildikmi  acaba ? İşte kurban ibadeti bize bu sevgiyi ve bu olguyu öğreten yüce bir ibadettir.

 

 

Kurban sözlükte yaklaşmak ve Allâh’a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelir. Dinî bir terim olarak, ibâdet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı, kurban bayramı günlerinde usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder. Kevser suresi 2. Ayette  “Rabbin için kurban kes”  ayetiyle kurbanın vacip olduğu belirtilmiştir ve diğer ayetlerde   “Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık…” (Hacc 22/34)  - “... kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine belirli günlerde Allâh’ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin.”(Hacc 22/28) buyurularak Kurban kesmek bir ibâdet sayılmıştır. Neden kurban kestiğimiz veya neden ibâdet yaptığımız sorusuna verilecek en makbul cevap hiç şüphesiz bizleri ve tüm alemi yaratan Allah’ın emrine uyma gereği ve zorunluluğu olacaktır.

 

 

Kurban sayesinde akıllı, hür ve maddi durumu iyi olan Müslümanlar hem bu ibadeti yerine getirirken hemde maddi durumu yetersiz olan din kardeşlerine yardımda bulunarak toplumsal birliktelik ve kardeşlik şuurunun gelişmesine katkı sağlamış olurlar. Kurban sayesinde insanlar cimrilik hastalığından kurtularak Allah için infak etmeyi öğrenmiş olurlar.   İşin hikmet ve maslahat yönü saymakla bitmez. Esasen dinimiz her bir ibadet emriyle bize ayrı ayrı duygular yaşatıyor. Allah’ın emirlerini yerine getirdikçe farklı duygular, farklı heyecanlar, farklı haller, farklı tavırlar bizi kuşatıyor. Her bir emir bizi bir farklı mânâ ile yüklüyor. Her bir ibâdet bizi farklı faydalı prensipler ile dizayn ediyor. Her bir teklif bizi iyi bir Müslüman makamına bir adım daha yaklaştırıyor. Her bir vecîbe bizi Allah katında makamların en yükseğine doğru kuvvetle sevk ediyor.

 

 

Kurban bilindiği gibi kanlı bir ibadettir. Buradaki kandan maksat Allahın yolunda kanımızla ve canımızla mücadele edebilmektir. Kurban kesmekle ibâdet duygularımızı kana boyarız. Bayrağımız da şehitlerin kanıyla boyanmış değil mi? Şehitlerimiz de vatan yolunda Allah için kurban olmuş kimseler değil mi? Yeri geldiğinde biz de şehit olmaktan, Allah için kurban olmaktan şeref duymaz mıyız? Öyleyse kanı unutmamalıyız.

 

 

Kurban teslimiyetin icazetnamesidir. Bundan maksat Hz. İbrahim ve  Hz. İsmail gibi olabilmektir. Saffat Suresinde geçen kıssaya göre İbrahim Aleyhisselam '' Ey Rabbim! Bana Salihlerden (bir oğul) ihsan et'' dedi. Biz de ona güzel huylu bir oğul müjdeledik. Gelişip büyüdü. Oğlu, (İbrahim’in) yanında koşacak çağa gelince; Yani büyüyüp onunla birlikte ihtiyaçları ve menfaatleri için koşturacak duruma gelince.Ey oğlum! Ben seni rüyamda Allah için kurban ettiğimi görmekteyim.Bu konuda ne düşünürsün? dedi. Çocuk da; “Babacığım! Sana ne emredildiyse yap. İnşallah beni (Allâh’ü Teâlâ’nın bu imtihanına) sabredenlerden bulacaksın” dedi. Ve onlar Allah’ın emrine boyun eğerek teslim oldular. İbrahim Aleyhisselâm oğlunu alnı üzerine yatırdı.Bıçağı boğazına sürdü. Ama bıçak, kudreti ilâhiyyeden bir mani sebebiyle hiç kesmedi.Biz de ona şöyle seslendik. ''Ey İbrahim! Gerçekten sen rüyana (emredileni yerine getirmeye azmetmek suretiyle) sadakat gösterdin''. Bu sana yeter. Şüphe yok ki Biz emre uyanları böyle mükafatlandırırız.

 

 

Muhakkak ki bu, açık bir imtihandı. Ve ona (boğazlamak ve emredilen işi yerine getirmek üzere) büyük bir koçu çocuğun yerine fidye verdik. (Sâffat-99-107) Bu kurbanlık, Habil’in takdim edip de kendisinden kabul edilen koç idi ve Cebrail Aleyhisselâm Cennetten getirmişti. Cebrail (a.s.) İsmail (a.s)’ın kesildiğini görünce Allah Teâlâ’ya tazim için "Allah herşeyden yücedir, Allah herşeyden yücedir'' dedi.  İbrahim (a.s) da ''Allah'tan başka ilâh yoktur. O Allah herşeyden yücedir'' dedi. İsmail (a.s) da “Allah herşeyden yücedir. Hamd Allah'a mahsustur" diyerek Allahı hamd ve tesbih ettiler.

 

 

Tüm ibadetlerde olduğu gibi kurban ibadetinde de niyet çok önemlidir. Eğer niyetimiz Hz. İbrahim gibi Allaha tüm kalbimizle teslim olmak ve onun yolundan gitmekse kurbanımızı bu niyetle keser  ve Şüphesiz ki ben milleti İbrahim üzere olan Allah'ı bilen,yüzümü o gökleri ve yeri yaratan Allah'a çevirdim.Ben şirk koşanlardan değilim.Şüphesiz benim namazım da,ibadetlerim(kurbanım) da,hayatım da,ölümüm de hiçbir ortağı bulunmayan alemlerin Rabbi Allah'ındır.Ben böylece emrolundum.Ben müslüman olanlardanım.Allah'ım bu kurban Senden ve Senin için kurban ediyorum .Allah'ın adı ile kesiyorum  ve Allah büyüklerin en büyüğüdür deriz. Yok Eğer niyetimiz et kesmek ise kilo hesabı işlemlerinin peşine düşeriz.

 

 

Rabbim hepimizin kestiği kurbanları kabul eylesin. Niyetimizi teslimiyet üzerine sabit eylesin. Gerçek ibadet şuurunu anlayabilmeyi ve yaşabilmeyi bizlere nasip eylesin. Allah'a emanet olun Hayırlı Bayramlar...

     

                                Mustafa Türkmen

Bu yazı 7237 defa okunmuştur.