Reklam
Reklam

Sinop'un afet bölgesi Ayancık ve Türkeli'de neler yapılmalı ?

Sinop'un afet bölgesi Ayancık ve Türkeli'de neler yapılmalı ?

Sinop'un afet bölgesi Ayancık ve Türkeli'de neler yapılmalı ?
26 Ağustos 2021 - 14:11 - Güncelleme: 01 Eylül 2021 - 15:29
Yaşadığımız afet sonrası bölgeye muhalefet dahil tüm devlet erkanı uğradı. Yerel siyasetçilerimiz de gelen yetkililere refakat ettiler. Umarım parti taraftarlığından hareketle birbirlerine olan zulüm planlarını Ayancık'ın felaketlerden kurtuluşu diye planlattırmazlar. Tıpkı eski kaymakam Kaya beyin şahsi çıkar ve siyaset çekişmesine kurban edildiği gibi. 
Tomruk deposunun yanlış yere kurulduğunu söyleyen zamanın kaymakamını bunaltan üç beş yerel siyasetçi ve arkasına takılmış kırk muhtara o zamanda yanlış yapıyorsunuz demiştim.

Kaymakam doğruyu yapmak istiyor diye kaymakamla Ayancık halkının arasına girmeye çalışmıştım. Vatansever, çalışkan, üretken, ülkücü kimliğini saklamayan Çağlayan beyi herkes bunalttı. O da tayinini istedi ve gitti. 

Bu felaketin müsebbipleri kaymakam beyden özür dilemiştir umarım. Ben buradan kendisine gösterdiği devlet adamlığı ve sorumluluğu için millet adına teşekkürlerimi arz ediyorum. Bu tip çekişmelere Ayancık artık kurban edilmemelidir. 
Ayancık partiler üstü anlayışla ele alınmalıdır. Felaketlere ve gelecek elli yıla Ayancık, Türkeli yeniden planlanmalıdır. Orman ağaçlarının kökünü çıkarıp satmaktan orman bakanlığı vaz geçmelidir. 

Bu ilkel uygulamanın  kaldırılması için gelen üst düzey yetkililerden her kez talepte bulunulmalıdır. Her çıkarılan ağaç kökü, felakete davetiye çıkaracaktır. Hazır devlet erkanı bu bölgeye ayağını basmışken çok objektif öneriler, yöre siyasetçilerinin talebi olmalıdır,
1 -Ayancık ve Türkel'inin gelecek elli yılda en büyük sorunu yerleşim yeri sorunudur.  Halkın büyük çoğunluğu gurbetçidir. Gelirini çoğunlukla dışarıda elde etmektedir.
 
Türkiye'nin bir numaralı ağaç ürünlerini meydana getiriyor Ayancık ve Türkeli. Ayrıca dünyanın bir numara tekstil için keten üretilecek arazisi olan bu ilçelerimizdir.
Bu ilçelerimiz Türkiye'nin tek ve örnek ağaç organize sanayi bölgesine sahip neden olmasın. Yine bu iki ilçenin ortasında neden mükemmel ve küçük sanayi sitesi  beraberce  kurulmasın. Yine bu anlayışa paralel bu iki ilçenin ortasında organize ve küçük sanayi sitesini  takviye eden tehlikelerden uzak, tomruk depoları entegre  şekilde birbirine yakın yere neden yapılmasın.

Bu bölge Türkiye'nin hatta dünyanın neden sayılı ağaç sanayi varlığı ile anılmasın?. Bursa'nın İnegöl'ünden bu ilçelerimizin fazlası var eksiği yok.  

Helaldı'da neden gemi sanayi, yat sanayi bu projenin içinde planlanmasın?. 
Ayancık-Türkeli-Helaldı'da bulunan küçük sanayi siteleri ve fabrika alanları ise  TOKİ destekli imara açılarak Ayancık ve Türkeli'nin gelecek elli yıllık şehirleşme sorununa çözüm  neden üretilmesin? 

Ayancık'ta, Türkeli'nde üretilen ağacı Ankara'da, Kayseri'de, İnegöl'de işlemenin maliyeti yükselttiği düşünülmelidir artık. Bu ürünlerin yol maliyeti nedeni ile halka pahalı yansıdığı göz önüne alınmalıdır. 

Felaket bölgesi için bu çerçevede doğru kararlar alınır umarım. Vatandaşın fabrika ve küçük sanayi sitesi yerleri TOKİ'ye bırakılırken, yeni Türkeli, Ayancık'ın iş yeri ortak alanları tespit edilmelidir. Yüzde 50 hibe desteği ile,  yüzde 50'side vatandaştan 49 yılığına geri ödeme şeklinde yeni, modern bir ağac sanayi konsepti  meydana getirilmesi, sel felaketin kazanımı olabilir.

Ayancık, Türkeli, Helaldı bir bütün olarak, modern ve güvenilir şehircilik anlayışı ile beraberce yeniden planlanmalı, elli yıllık şehirleşme ve Türkiye'nin en büyük ağaç sanayisi felaket vesilesi ile devlet-millet işbirliği ile meydana gelmelidir. Sel ve afet problemine de bu proje ile köklü çözüm üretilmiş olur. Ayancık 1960'lı yıllar dada sel baskınına uğramış, 1971'de büyük bir kaya kütlesi kente yuvarlamış, can, mal kaybı olmuştu.  

Ayancık sadece bu gün yaşadığımız felaketle değil, geçmişte yaşanan felaketlerle de alınmalıdır. Bakacağız ve göreceğiz. Ülkeyi yönetenler, iktidar ve muhalefet geldi, gitti, dağ faremi doğuracak, yoksa 50 yıla dönük çözüm mü üretilecek? Gün yaraları, devlet-millet işbirliği ile kalıcı ve uzun vadeli tedbirlerle çözme günüdür. Bu vesile ile sel felaketinde hayatını kaybeden hemşerilerime rahmet, ailelerine sabır diliyorum.
Prof. Dr. Emin Kuru
Bu haber 1396 defa okunmuştur.
  • Reklam

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum