HAC VE KURBAN AYI ZİLHİCCE
Kurban Bayramına sayılı günler kala dinimizde yer alan Zilhicce'ye dikkat çekmek amacıyla Ayancık İlçe Müftüsü Ömer Faruk Kıvrak basın açıklamasında bulundu.

06 Temmuz 2022 - 11:01
Günler, aylar birbirini kovaladı ve mübarek Ramazan Ayını idrak ettikten sonra Kurban Bayramına da artık sayılı günler kaldı. Ömrü olanlar bayrama erişecek ve imkanı olup da kurbanını hazırlayanlar da kurbanlarını kesecekler inşallah.
Ancak bizi mutlu edecek, heyecanlandıracak ve sevap hanemizi doldurmamıza vesile olacak olan süreç sadece bayram günlerinden ibaret değil. Bundan daha da geniş bir süreci kapsıyor ve biz bu geniş sürece çoktan girdik. Bu günler 30 Haziran’da başladı ve Kurban Bayramının 4. gününe kadar devam edecek.
SEVABI BOL 13 GÜN
Kur’an-ı Kerim’de önemli şeylere yemin edilir. İşte Fecr sûresinin 2. âyetinde zilhicce ayının ilk on gecesine de yemin edilmiştir.
Hz. Peygamber’de s.a.s. hadisleriyle bu “on güne” vurgu yapmıştır;
“Allah katında ibadet edilecek -sâlih amel işlenecek- günler içinde zilhiccenin ilk on gününden daha hayırlısı yoktur” (Buhârî, “ʿÎdeyn”, 11)
Ayrıca bu günlerde bir müminin neler yapması gerektiği babında da Allah Rasulü’nün “Allah katında zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha değerlisi yoktur; bugünlerde tesbihi çok yapın; tahmîdi, tehlîli ve tekbiri çok söyleyin” buyurduğu nakledilir (Şevkânî, Neylü’l-evṭâr, III, 354).
*tahmid: elhamdülillah
*tehlil: lailahe illallah
ADIM ADIM HAC GÜNLERİ
yukarıda sözünü ettiğimiz günler aynı zamanda hac günleridir. Kur’an-ı Kerim’de hac Müslümanlara şu ayetle farz kılınmıştır:
“...Yolculuğuna gücü yetenlerin haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkar ederse şüphesiz Allah bütün alemlerden müstağnîdir” ( Âl-i İmran, 97)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Hac ibadetinin İslam’ın beş temelinden birisi olduğunu belirterek şöyle buyurmuştur:
“İslam beş şey üzerine bina edilmiştir. Allah’tan başka ilah olmadığına, Muhammed’in Allah’ın elçisi olduğuna tanıklık etmek, namaz kılmak, zekat vermek, haccetmek ve Ramazan orucunu tutmak.” (Buhârî, “İman”, 2)
haccın günahlardan arınmaya vesile olduğu da yine Allah Rasulü s.a.s. tarafından şöyle ifade edilmiştir.
“Kim Allah için hacceder de hac esnasında kötü sözlerden ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsa annesinin onu doğurduğu günkü gibi (günahlarından arınmış olarak) hacdan döner.” (Buhârî, “Hac”, 4)
TEMMUZ 7 : ZİLHİCCE 8 : (TERVİYE GÜNÜ)
Hac menâsikinin ifasına başlandığı zilhiccenin sekizinci günü “terviye” günü olarak adlandırılır ki hacı adayları bugün veya daha önceki bir gün hac için ihrama girerler. İhrama girmiş olana hacılar artık her türlü dünyevi duygu ve davranıştan sıyrılmış, bembeyaz örtülere bürünerek adeta kefenlerini giyinmiş bir halde mahşerin bir provasına hazırlanırlar. Hiçbir canlıya ya da bitkiye zarar verme yoktur. Biriyle Tartışma, günah işleme ve cinsi münasebet kesinlikle onlar için kaldırılmıştır.
TEMMUZ 8 : ZİLHİCCE 9 (AREFE GÜNÜ)
Dokuzuncu gün “arefe” ismiyle anılır. Hacılar o gün Arafat denen alanda öğle vaktinden, güneşin batışına kadar ibadet, zikir ve dua ile meşgul olurlar, İslam ve Müslümanların izzeti için dua ederler. Hz. Peygamber’in “Hac Arafat’tır” (İbn Mâce, “Menâsik”) buyurması, İslâm’ın beş şartından biri olan hac ibadetinin yerine getirilmesinde Arafat’ın ne kadar önemli bir yeri olduğunu göstermektedir. Esas olan, Arafat sınırları içine zilhiccenin dokuzuncu günü öğle vakti girmek ise de günümüzde birlikte hareket mecburiyeti sebebiyle, hacıların büyük çoğunluğunun zilhiccenin sekizinci günü Arafat’a taşınmaları ve geceyi orada geçirmeleri teamül haline gelmiştir.
Hz. Peygamber s.a.s. Arefe günü hakkında bize şu bilgiyi vermektedir:
“Şeytan Arefe gününden daha çok küçülmüş, daha fazla iyilikten uzaklaşmış, daha ziyade hakir, zelil ve daha çok kinli ve öfkeli olarak başka hiçbir günde görülmemiştir. Bunun sebebi Allah’ın bugünde rahmetinin inmesi ve büyük günahlardan vaz geçtiğini görmesinden ve bilmesinden başka bir şey değildir.” (Muvatta, Mısır, 1348, c. l, s. 292)
Hacı adayları arefe gününü Arafat’ta çadırlarda geçirirler. Öğle vakti girince öğle ve ikindi namazları cem edilerek kılınır. Arafat duaların en çok kabul edildiği yerlerden, arefe günü de en makbul olduğu zamanlardandır. Akşam güneş battıktan sonra Müzdelife denen yere hareket edilir.
TEMMUZ 9 : ZİLHİCCE 10 (BAYRAM GÜNÜ)
Kurban bayramı zilhiccenin onuncu günü başlar ve dört gün devam eder. Bu ayın onuncu gününe “nahr/zebh günü” denir. Kurban bayramının birinci günü Mina’ya varan hacılar kendileri için hazırlanan çadırlara yerleşirler. Aynı gün yapacakları işlerden biri Akabe cemresine taş atmaktır. Hacılar kurbanlarını da kestikten sonra tıraş olarak veya saçlarını kısaltarak ihramdan çıkarlar.
TEMMUZ 10-11-12 : ZİLHİCCE 11-12-13
Bu ayın on-on ikinci günlerine kurban kesme günleri manasında “eyyâm-ı nahr”, on bir-on üçüncü günlerine ise tekbir getirilen günler manasında “eyyâm-ı teşrîk” adı verilir. Birinci veya ikinci gün, hatta üçüncü gün ziyaret tavafı için Mekke’ye gidilip haccın rüknü olan bu tavaf yapılır ve böylece ihram yasakları da kalkar. Bayramın ikinci ve üçüncü günleri şeytan taşlama olarak bilinen Cemrelere taş atma ile ve burada konuyu uzatmamak için anlatamadığımız belli uygulamalar ile Hac ibadeti tamamlanmış olur.
PEKİ BİZLER NE YAPACAĞIZ?
Hacca gidemeyen diğer Müslümanlarla birlikte birlikte bizim de yapmamız gereken ibadetler vardır.
İBADET VE DUA
30 Haziran’dan itibaren başlayan bu önemli günlerde ibadetlerimizi daha itinalı yapabilir ve çokça dua edebiliriz. Özellikle Arefe günü Arafat’ta Hacı adaylarının yaptığı dualarla eş güdüm halinde olmak, aynı anda el açıp dua etmek maneviyatlı çok güzel bir atmosfere girebilmemize vesile olacaktır. Resûl-i Ekrem s.a.s. zilhiccenin ilk dokuz günü sürekli oruç tuttuğu için bu günlerde oruç tutmak müstehaptır.
KURBAN KESMEK
Hanefî mezhebinde tercih edilen görüşe göre kurban kesmek dinen zengin sayılan Müslümanlara vacip’tir.
Hz. Peygamber s.a.s. kurban bayramı gününde ashabına şöyle buyurmuştur:
“Bu gün ilk yapacağımız iş bayram namazını kılmaktır. Sonra gidip kurbanlarımızı keseceğiz. Kim böyle yaparsa benim sünnetime uymuştur....”( Müslim, Edâhî, 7)
Sahabenin; “Kurban nedir?” sorusuna Peygamberimiz: (s.a.s.)
“Babanız İbrahim’in sünnetidir.” buyurmuş, “Ey Allah’ın Elçisi! Kurban ibadetinden bize ne kadar sevap verilir“ ,sorusuna?” ise “Yünlerinin her bir kılına on hasene sevap verilir” buyurmuştur. (Tirmizî, Edâhî, 1, IV, 83)
TEŞRİK TEKBİRLERİ
Kurban Bayramı yaklaşırken unutmamamız gereken şeylerden biri de Arefe günü sabah namazından itibaren, bayramın 4. günü ikindi namazına kadar farz namazların hemen sonrasında bir kez teşrik tekbirini getirmektir. Bu tekbirler hükmen vaciptir.
Bayramlar ayrıca birbirimizle kenetlenmemize, dargın olanlarımızın barışmasına vesile olabilen büyük bir potansiyele sahiptir. Zira o günler Allah cc tarafından belirlenmiş rahmet ve bereket günleridir. Ancak bu rahmete nail olabilmek için elbette kulların bu değerin farkında olması Bayramın ne olduğunun bilincinde olması gerekir. Akraba ve büyüklerin ziyaret edilmesi her bayram olduğu gibi bu bayramın da olmazsa olmazları arasında olmalıdır.
Bu satırlarla yazımıza son verirken siz değerli halkımızın Mübarek Kurban Bayramını şimdiden en içten dileklerimle tebrik eder, bu kıymeti yüksek günlerin memleketimiz ve İslam Alemine hayırlar getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ederim.
Ancak bizi mutlu edecek, heyecanlandıracak ve sevap hanemizi doldurmamıza vesile olacak olan süreç sadece bayram günlerinden ibaret değil. Bundan daha da geniş bir süreci kapsıyor ve biz bu geniş sürece çoktan girdik. Bu günler 30 Haziran’da başladı ve Kurban Bayramının 4. gününe kadar devam edecek.
SEVABI BOL 13 GÜN
Kur’an-ı Kerim’de önemli şeylere yemin edilir. İşte Fecr sûresinin 2. âyetinde zilhicce ayının ilk on gecesine de yemin edilmiştir.
Hz. Peygamber’de s.a.s. hadisleriyle bu “on güne” vurgu yapmıştır;
“Allah katında ibadet edilecek -sâlih amel işlenecek- günler içinde zilhiccenin ilk on gününden daha hayırlısı yoktur” (Buhârî, “ʿÎdeyn”, 11)
Ayrıca bu günlerde bir müminin neler yapması gerektiği babında da Allah Rasulü’nün “Allah katında zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha değerlisi yoktur; bugünlerde tesbihi çok yapın; tahmîdi, tehlîli ve tekbiri çok söyleyin” buyurduğu nakledilir (Şevkânî, Neylü’l-evṭâr, III, 354).
*tahmid: elhamdülillah
*tehlil: lailahe illallah
ADIM ADIM HAC GÜNLERİ
yukarıda sözünü ettiğimiz günler aynı zamanda hac günleridir. Kur’an-ı Kerim’de hac Müslümanlara şu ayetle farz kılınmıştır:
“...Yolculuğuna gücü yetenlerin haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkar ederse şüphesiz Allah bütün alemlerden müstağnîdir” ( Âl-i İmran, 97)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Hac ibadetinin İslam’ın beş temelinden birisi olduğunu belirterek şöyle buyurmuştur:
“İslam beş şey üzerine bina edilmiştir. Allah’tan başka ilah olmadığına, Muhammed’in Allah’ın elçisi olduğuna tanıklık etmek, namaz kılmak, zekat vermek, haccetmek ve Ramazan orucunu tutmak.” (Buhârî, “İman”, 2)
haccın günahlardan arınmaya vesile olduğu da yine Allah Rasulü s.a.s. tarafından şöyle ifade edilmiştir.
“Kim Allah için hacceder de hac esnasında kötü sözlerden ve Allah’a karşı gelmekten sakınırsa annesinin onu doğurduğu günkü gibi (günahlarından arınmış olarak) hacdan döner.” (Buhârî, “Hac”, 4)
TEMMUZ 7 : ZİLHİCCE 8 : (TERVİYE GÜNÜ)
Hac menâsikinin ifasına başlandığı zilhiccenin sekizinci günü “terviye” günü olarak adlandırılır ki hacı adayları bugün veya daha önceki bir gün hac için ihrama girerler. İhrama girmiş olana hacılar artık her türlü dünyevi duygu ve davranıştan sıyrılmış, bembeyaz örtülere bürünerek adeta kefenlerini giyinmiş bir halde mahşerin bir provasına hazırlanırlar. Hiçbir canlıya ya da bitkiye zarar verme yoktur. Biriyle Tartışma, günah işleme ve cinsi münasebet kesinlikle onlar için kaldırılmıştır.
TEMMUZ 8 : ZİLHİCCE 9 (AREFE GÜNÜ)
Dokuzuncu gün “arefe” ismiyle anılır. Hacılar o gün Arafat denen alanda öğle vaktinden, güneşin batışına kadar ibadet, zikir ve dua ile meşgul olurlar, İslam ve Müslümanların izzeti için dua ederler. Hz. Peygamber’in “Hac Arafat’tır” (İbn Mâce, “Menâsik”) buyurması, İslâm’ın beş şartından biri olan hac ibadetinin yerine getirilmesinde Arafat’ın ne kadar önemli bir yeri olduğunu göstermektedir. Esas olan, Arafat sınırları içine zilhiccenin dokuzuncu günü öğle vakti girmek ise de günümüzde birlikte hareket mecburiyeti sebebiyle, hacıların büyük çoğunluğunun zilhiccenin sekizinci günü Arafat’a taşınmaları ve geceyi orada geçirmeleri teamül haline gelmiştir.
Hz. Peygamber s.a.s. Arefe günü hakkında bize şu bilgiyi vermektedir:
“Şeytan Arefe gününden daha çok küçülmüş, daha fazla iyilikten uzaklaşmış, daha ziyade hakir, zelil ve daha çok kinli ve öfkeli olarak başka hiçbir günde görülmemiştir. Bunun sebebi Allah’ın bugünde rahmetinin inmesi ve büyük günahlardan vaz geçtiğini görmesinden ve bilmesinden başka bir şey değildir.” (Muvatta, Mısır, 1348, c. l, s. 292)
Hacı adayları arefe gününü Arafat’ta çadırlarda geçirirler. Öğle vakti girince öğle ve ikindi namazları cem edilerek kılınır. Arafat duaların en çok kabul edildiği yerlerden, arefe günü de en makbul olduğu zamanlardandır. Akşam güneş battıktan sonra Müzdelife denen yere hareket edilir.
TEMMUZ 9 : ZİLHİCCE 10 (BAYRAM GÜNÜ)
Kurban bayramı zilhiccenin onuncu günü başlar ve dört gün devam eder. Bu ayın onuncu gününe “nahr/zebh günü” denir. Kurban bayramının birinci günü Mina’ya varan hacılar kendileri için hazırlanan çadırlara yerleşirler. Aynı gün yapacakları işlerden biri Akabe cemresine taş atmaktır. Hacılar kurbanlarını da kestikten sonra tıraş olarak veya saçlarını kısaltarak ihramdan çıkarlar.
TEMMUZ 10-11-12 : ZİLHİCCE 11-12-13
Bu ayın on-on ikinci günlerine kurban kesme günleri manasında “eyyâm-ı nahr”, on bir-on üçüncü günlerine ise tekbir getirilen günler manasında “eyyâm-ı teşrîk” adı verilir. Birinci veya ikinci gün, hatta üçüncü gün ziyaret tavafı için Mekke’ye gidilip haccın rüknü olan bu tavaf yapılır ve böylece ihram yasakları da kalkar. Bayramın ikinci ve üçüncü günleri şeytan taşlama olarak bilinen Cemrelere taş atma ile ve burada konuyu uzatmamak için anlatamadığımız belli uygulamalar ile Hac ibadeti tamamlanmış olur.
PEKİ BİZLER NE YAPACAĞIZ?
Hacca gidemeyen diğer Müslümanlarla birlikte birlikte bizim de yapmamız gereken ibadetler vardır.
İBADET VE DUA
30 Haziran’dan itibaren başlayan bu önemli günlerde ibadetlerimizi daha itinalı yapabilir ve çokça dua edebiliriz. Özellikle Arefe günü Arafat’ta Hacı adaylarının yaptığı dualarla eş güdüm halinde olmak, aynı anda el açıp dua etmek maneviyatlı çok güzel bir atmosfere girebilmemize vesile olacaktır. Resûl-i Ekrem s.a.s. zilhiccenin ilk dokuz günü sürekli oruç tuttuğu için bu günlerde oruç tutmak müstehaptır.
KURBAN KESMEK
Hanefî mezhebinde tercih edilen görüşe göre kurban kesmek dinen zengin sayılan Müslümanlara vacip’tir.
Hz. Peygamber s.a.s. kurban bayramı gününde ashabına şöyle buyurmuştur:
“Bu gün ilk yapacağımız iş bayram namazını kılmaktır. Sonra gidip kurbanlarımızı keseceğiz. Kim böyle yaparsa benim sünnetime uymuştur....”( Müslim, Edâhî, 7)
Sahabenin; “Kurban nedir?” sorusuna Peygamberimiz: (s.a.s.)
“Babanız İbrahim’in sünnetidir.” buyurmuş, “Ey Allah’ın Elçisi! Kurban ibadetinden bize ne kadar sevap verilir“ ,sorusuna?” ise “Yünlerinin her bir kılına on hasene sevap verilir” buyurmuştur. (Tirmizî, Edâhî, 1, IV, 83)
TEŞRİK TEKBİRLERİ
Kurban Bayramı yaklaşırken unutmamamız gereken şeylerden biri de Arefe günü sabah namazından itibaren, bayramın 4. günü ikindi namazına kadar farz namazların hemen sonrasında bir kez teşrik tekbirini getirmektir. Bu tekbirler hükmen vaciptir.
Bayramlar ayrıca birbirimizle kenetlenmemize, dargın olanlarımızın barışmasına vesile olabilen büyük bir potansiyele sahiptir. Zira o günler Allah cc tarafından belirlenmiş rahmet ve bereket günleridir. Ancak bu rahmete nail olabilmek için elbette kulların bu değerin farkında olması Bayramın ne olduğunun bilincinde olması gerekir. Akraba ve büyüklerin ziyaret edilmesi her bayram olduğu gibi bu bayramın da olmazsa olmazları arasında olmalıdır.
Bu satırlarla yazımıza son verirken siz değerli halkımızın Mübarek Kurban Bayramını şimdiden en içten dileklerimle tebrik eder, bu kıymeti yüksek günlerin memleketimiz ve İslam Alemine hayırlar getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ederim.
Bu haber 558 defa okunmuştur.
FACEBOOK YORUMLAR