Reklam
Reklam
Erdoğan ERKAYMAZ

Erdoğan ERKAYMAZ

dogusofsetayancik@hotmail.com

BİR GÜN BİR AĞACIN DALI GELİR HESAP SORAR

02 Haziran 2014 - 16:39

Yaşam alanlarını işgal eden, hayatlarını kontrol almaya çalışan iktidara ağaç sevgisiyle başlayıp birler, onlar, yüzler, binler derken milyonlar olarak iktidarın yüreğine düştüler. Önce yıktılar, gezi yaptı, yaşam alanlarını almak isteyenlere, özgürlüklerini kısıtlamak isteyenlere, adaleti yok etmeye çalışanlara gaz yiyerek, dövülerek, tekmelenerek hatta ölerek karşı çıktılar dik durdular omurgasız ve onursuz olmadılar.

 

Topçu kışlası adında, rant ve talan için gezi parkındaki ağaçları yok etme çalışmalarının yani gezi direnişinin yıl dönümüydü. Kırmızılı kız, ağaçlara sarılan insanlar, duran adamlar, polis bariyerlerinin önünde kitap okuyan gezi parkı nöbetçileri ‘’ben din adamıyım yalan söyleyemem camide içki içildiğini görmedim ‘’ üzerinden tam bir yıl geçti.

 

         Bu onurlu, ahlaklı, yürekli direnişin başlangıcından bu yana bir yıl geçti. Evet bir direnişti! Ne saldırı, ne de eylem bir direnişti… Gaza, tomaya, copa karşılık vermeden, boyun eğmeden, sinmeden direnmekti. Bizim toplum askerine, polisine el kaldırmaz, devlet malına zarar vermez. Gezi parkında direnenler herhangi bir siyasi partiye üye olmayanlar, dernek ve odalarda görevi olmayanlar, STK’larda dahi üye olmayanlardan oluşuyordu.

 

         Oysa o küçücük parkta; sanat, dayanışma, eğlence ile ne güzel bir birliktelik sağlanmıştı. Bir festival havsına bürünmüştü. Tüm Dünya gündemine oturmuş Dünya medyasına Ülke gençliği İnglizce, Fransız, Almanca beyanatlar vererek bir imaj oluşturmuşlardı. Gezi ruhu; hayata tutunabilmek,  çatışma ortamına prim vermemekti. Ama yönetenler! Ayyaş, Çapulcu söylemleriyle dünyanın taktir ettiklerini aşağılamaya devam ettiler.

 

         Gezi direnişinde muhalif genç kitle, yaşadığı kentin doğal dokusunun hoyratça değiştirilmesine, emrivaki ye karşı başkaldırdılar. Türkiye tarihinde örgütsüz ve kendiliğinden gelişen tepkisel hareket olması Dünyanın ilgisini çekmişti. Ülkemizde yaşananlar, demokratik taleplerin görmezden gelinmesi Avrupa ve Dünyanın ilgisini üzerine toplamıştı gezi direnişi.

 

         Orantısız ve kontrolsüz şiddet uygulanan gezi direnişçileri ağaç katliamına karşı demokratik, barışçıl, çevre duyarlılığı ile karşı koymuştu… artık hiçbir şey eskisi gibi olmamıştı. Apolitik gençler artık özgürlük diye haykırıyordu. Türk, Kürt, dindar, ateist, kadın, erkek, işçi-işsiz, ulusalcı, sosyalist, özgürlük adına aynı alanda buluşmuş korkan, susturulanı yok sayılan değildiler. Korkma sırası halkın sırtından geçinen, rant alan ve yalanlarıyla geçinenlere gelmişti…

 

              İşsizliğin, gelir dağılımının dengesizliğinin doruğa ulaştığı, sömürü, zulüm, ötekileştirmenin olduğu anda yaşıyoruz. Artık muhalif gençlik yeryüzünün bütün insanlara ait olduğunu, her ayrıştırıcı düşüncenin insanımızı sömürmek için kullanıldığını anlamıştır. Paranın değer farkını, insanların neden ırksal ve dinsel düşüncelere bölündüğünü anlamaktadır. Tam bir yıl geçti, gençlerin hayatları çalındı, gözleri kayboldu, dayak yediler bunlar unutulmadı… Ben unutmadım. “ bir gün bir ağacın dalı gelir hesap sorar “ Bunlara neden olan benim Cumhurbaşkanım olamaz.

            “Sinop nükleer santral istemiyor”

            Sevgi ile kalın.

Bu yazı 5102 defa okunmuştur.