DİNLEDİNİZ Mİ? YOKSA DİNLETTİNİZ Mİ?

İddiaya göre gazeteciler akademisyenlerin ve siyasetçilerin de olduğu; Yenişafak gazetesine göre 3 bin, Star gazetesine göre 4 bin kişi hakkında telefonu dinlendiği haberleri ülke gündemimizi yine değiştirdi… Değişmeyen “Paralel yapı” bu gün ki gazete haberine göre TMK savcıları Adem Özcan ve Adnan Çimen “Selam terör örgütü” soruşturması altında dinlemeleri yapmış.

 

 

         İnsanın aklına gelmiyor mu o söz “Keser döner sap döner“… Birlikte hayal ettikleri tertipler, suikast planları, komplo teorileri, dinlemeler. “Türkiye bağırsaklarını temizliyor “demiyorlar mıydı? O kadar baskı uygulamaları, yolsuzluklar unutulur gibi değil. 11 yıldır iktidarda olanlar “kandırıldık” sözüne inanalım mı? Belki de asıl şimdi bağırsaklar temizleniyor.

 

 

         İktidar 27 Aralık’tan bu yana “çete, örgüt, paralel yapı” diye sızlanmaya hakkı var mı? Bunları başımıza kim musallat etti? Şikayet hakları tabiî ki yok… Devletin her kademesini o kadar karıştırırsanız ve nüfus ederseniz sonuç bu olur. Artık bu ülke yaşayanı olarak acaba yarın nasıl bir gelişme bizi bekliyor, tahmin edemiyoruz.

 

 

         Şimdi kimse bu güne kadar dinleme yoktu düşüncesinde olmasınlar, “Ne istedilerse vermedik mi?” Dememişler miydi? Yolsuzluklar, hırsızlıklar ortalara saçılınca mı akıllara geldi. Bu dinlemelerin de sorumlusu yönetenlerdir. Şimdi “bize komplo kuruldu” söylemlerini inandırıcı bulmaz hiç kimse. Haberleşme ağını da satmamışlar mıydı? Bunlar yine savcı kimlikleriyle dinlenmişler. Da ha kötüsü “illegal” dış dinlemeler de olmuşsa vay halimize…

 

 

         Cemaatin yaptığı söylenen açıklamalar sonrası iktidarın mağdur olma durumu ortaya çıkıyor. Meydan medyan mağdurları oynuyorlar. Ne hikmetse suçlular bir türlü ortaya çıkarılamıyor. Bu konularda ne tutuklamalar oluyor ne de hapishaneye atılanlar… 7 bin kişinin telefon numaraları ve isimleri basında yer alıyor. Neden ifşa ediliyor? Bekleyeceğiz, hesap sorulacak mı bakalım?

 

 

         İnsanımız dinlenildiğinden haberdar olduğundan bu söylemlerin de “paralel devlet, kumpas” iddialarının arkasını güçlendirmek, doldurmak için gündeme geldiğini anlamaktadır. Yıllardır devletin üst kademesinden, yaşadığımız coğrafyadaki insanımıza kadar dinlenir olmaktan şikayet ediyorlardı. Neden üzerine gidilmemiş, sonuç alınmamış? Ne olduysa 17 aralıktan sonra oldu. Hırsızlık ve soygun üzerine hiç bir gelişme yok.

 

 

         Şimdi kim inanır; bu ülkede uçan kuştan haberi olan ülke yönetenlerin “Bu dinlemelerden haberimiz yok” söylemlerine… Cumhuriyet Türkiye’mizin geldiği bu noktada Tarikatlar, şıhlar cemaatler yönetmişler ülkemizi. Ne demişti Başbakan CHP Genel başkanına “Ey KILIÇTAROĞLU senin nefes alışını bile izliyoruz” bu söylem aklıma şunu getiriyor “ Dinlendiniz mi? Dinlettiniz mi?”  Yazımı gazeteme teslim ettiğim sırada Başbakan ve oğlunun telefon görüşmeleri sosyal medyaya düştü haydi hayırlısı.

         Sevgi ile Kalın…