Erdoğan ERKAYMAZ

Erdoğan ERKAYMAZ

dogusofsetayancik@hotmail.com

ÜLKEMDE MESLEK YÜKSEK OKULUNDA ÖĞRENCİ OLMAK

17 Aralık 2019 - 08:36

Ekim ayının başlarında Ayancık KYK da ki Yüksek Meslek Okul öğrencileri için; Medya- Gazetecilik- Haber yazma- Röportaj- Duvar Gazetesi çıkarma hem karşılıklı ders vermem konusunda teklif geldiğinde önce 17 yıl sonra öğretmenlik yapabilir miyim?  Endişeme rağmen kabul ettim. Ciddi anlamda dersime çalışarak gençlere yardımcı olma adına bol doküman toplayarak Ayancık Gençlik Merkezinde akşam eğitimi yapmaya başladık. Bu yazımı da son konumuz “duvar gazetemiz” için kaleme aldığım köşe yazım “Ülkemde Meslek Yüksek Okulunda Öğrenci Olmak”

 

 

 

             Türkiye de öğrenci olmak çok zor bir şeydir. Her an bir engelle karşı karşıyasınız. Değişen sınav sistemleri, not sistemleri, sürekli çıkarılıp yeniden yerleştirilen konular, en fenası da branş öğretmeni bulunamayıp değişik branştan öğretmenin girdiği dersler velhasıl zordur ülkemde öğrenci olmak.

             

            Yine ülkemin gençliğinin sürekli gelecek kaygısı yaşaması… Elinden geldiği kadar çalışmak fakat hiç emin olmaması, “ya yapamazsam” korkusunu bir türlü yenememesi… Gelecekte olmak istediği şeye hiç katkısı olmayacak dersleri görmesi… Hobilerine hiçbir vakit ayıramaması… Hayal gücünün her geçen gün daha da köreldiği… Sınav dönemlerinde yarış atı hissiyatına kapılması… Bu yarışa katılmayı istememene rağmen zorunlu olduğunu anlaman… En kötüsü de yarın sınav olduğunu hatırlayıp çalışmak üzere masaya oturup her şeyi unutman…

            Öğrenci olmak çok ilginçtir. Öğrenci dışında kime sorarsanız “Yarın kıyamet kopacak” diye paniğe kapılır. Öğrenci mi? Okul tatil olacak diye sevinir. Kimse arkadaşlarına öğrenciler kadar inanmaz. Soruların nereden geleceğini tutunda hangi filme gitmesi ve kime âşık olması gerektiğine kadar… Öğrenci sürekli arkadaşlarına danışır. Ülkemizde öğrenci olmak büyük ölçüde not tutan olmaya dönüşmüştür.

            Bir değişik yanı da yaşadığın şehir dışına çıkıyorsun. Kendi ayakların üzerinde durmayı öğreniyorsun. Ailenin yanından uzaklaştığını keşfediyorsun. Yüksek okulun asıl amacı ara eleman yetiştirmek deniliyor, ancak ülkemiz de yeterince kaliteli eğitim verilmediği, sanayi ve şirketlerde yeterince ilgi duymadığından mezunlarının sorun yaşadıkları aşikardır. Bu kurumlar da boş diploma dağıtan kurum olmaktan öte geçemiyor.

            Mesleki eğitimde en iyi öğrenmenin yolu usta çırak ilişkisine dayanır ve yaparak yaşayarak öğrenmeli… Bilinen bir gerçek te meslek ve yüksek okullarda çoğu dersler uygulamadan yoksun, laboratuvar ve atölye imkanlarından, staj ve çağın gerektirdiği eğitim şartlarından uzak ortamlarda sürdürmektedir. Bu yüzden öğrenci okullardan diploma alsa da mesleğini öğrenememektedir. Malum artık diploma iş yapmamaktadır. Kendine güvenen ve üreten, problem çözmeyi bilen müteşebbis insan yetiştirmekten uzak kalan bir eğitim sistemimiz var.

 

            Çalışmak her yurttaşın temel hakkıdır. Eğitim almış yüksek okul mezunları; hem nitelikli ve insana yaraşır işler. Sosyal hukuk devleti iş bulma, iş yaratma ve herkese sosyal güvenlik sağlamalıdır. İş bulamayacaklarsa, gelecek hayali kuramayacaklarsa niye okuyor bu çocuklar? Yüksek okul okuyan bu çocuklar her şeyden önce düşünmeyi, sorgulamayı, doğru sorular sormayı, şüphe etmeyi, görünenin ardında ki gerçeği öğreniyorlar. Sırf bunun için okuyun çocuklar. Bu kısa sürede sizleri çok sevdim 24 Kasım Öğretmenler Günü ve Gazeteciler Gününde ki jestinizi yaşadıkça unutmayacağım. Başkaları için değil, kendi hayatınızın saygınlığı için yaşayın. Sizlere mutlu, sağlıklı, başarılı, huzurlu, saygın bir hayat diliyorum.

 

 

                                                                                                          Sevgi ile kalın

                                                                                                          Erdoğan ERKAYMAZ

Bu yazı 21995 defa okunmuştur.