YEREL SEÇİM DEĞİL SANKİ REFERANDUM

Siyasiler der ki 24 saat yetmiyor 25. Saati arıyoruz. Siyasette 5 yıl çok kısa, 24 saat çok uzun zamandır. Siyasilerin seçim çalışmaları; dağlarda, yollarda, köylerde, şehirlerde her evlerde kapı kapı çalışıyorlar. Selamlaşmalar, kucaklaşmalar kendilerini ifade etme adına çabalarlar…

 

3 (Y) ile gelmişlerdi. “Yolsuzluk, Yoksuzluk, Yasaklarla mücadele etmek için. Ne mi oldu ? Hep yediler… Özelleştirip satıp yediler… Dedikleri doğru çıktı. 3 Ye ( Ye. Ye. Ye. ) oldu. Yediklerinin çok küçük kısmı; ayakkabı kutularına, evlerindeki yatak odalarında bulunan kasalara sığmadı. Onlar yemekten bıkmadılar. Bizler yiyilmekten…

 

Yemek için her ortam hazırlandı; İktidar döneminde en büyük özelleştirmeler olarak kayıtlara geçen ( TÜRK TELEKOM, ETİ ALİMİNYUM, TÜPRAŞ, ERDEMİR, PETKİM, TCDD İZMİR LİMANI – KGM- İstanbul Levent arası, TCDD Mersin Limanı, Araç Muayene istasyonları )En önemli parasal kaynağı yüksek olan bu özelleştirmelerdir. Elde edilen gelirlerle yollar yaptık söylemi yeterli değildir. Hele ki son yolsuzluk olayı iddiaları ve istifa etmek zorunda kalan bakanlar konusu ortadayken... Maliye Bakanlığı 2003-2013 Kasım dönemine kadar gerçekleştirilen özelleştirme uygulama toplam tutarının 50.1 Milyon ABD Doları düzeyinde olduğunu bildirmiştir.

 

Seçimler sadece yerel seçim olarak görülmüyor. Bir referandum olarak da bakılmakta. Ülkemizde irili ufaklı 1300 belediyeden 1097 sinin yargılandığı ve onlarca belediye başkanının tutuklu ve görevden alındığı ortadayken sistemde bir eksiklik var demektir. Buralara rant yeri olarak bakılmamalı siyasetçiler evrensel hukuka uygun belediyecilik sistemi getirmek zorundadır. Duyarlı seçmen kötü gidişata dur demek için ve sisteme de dur demek bir bakıma da seçimleri referandum olarak görmektedir.

 

Bu arada iktidara büyük görev düşmektedir. Hukuka uygun, güvenli, saydam, ve adil bir seçim yapmalıdır. “Seçim ciddi iştir şakaya gelmez 30 Mart 2014 Yerel seçim mi Referandum mu ? “ Bir konferansın da Prof. D. Ali Ercan “ YSK seçmen kütüklerini hazırlarken 1,5 milyon insan kayıtlarda yok ve oy kullanamayacak.. Kayıtlardan dışlanan bu insanlar kimler ? Niçin dışlandılar ? Böyle demokrasi olur mu ? Bu sonucu etkileyecek derecede büyük skandalı kim sorgulayacak ve düzeltecek ? “ diyor.

 

Bu seçimlerin adı her ne kadar Yerelse de sonuçları Genel seçim olacaktır düşüncesindeyim. Bunun en büyük etkeni de 17 Aralık 2013 deki yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasıdır. 3 bakanın koltuğundan olması, gözaltılar, tutuklamalar, bakan çocuklarının tutuklamaları, hükümete yakın iş adamlarına rüşvet ve yolsuzluk iddiaları ve son günlerde başbakan ve oğlu konulu telefon iddiaları Genel seçim havasına yani hükümetin geleceği adına Referanduma sokmuştur.

 

“Yolsuzluk ve rüşvet iddiaları, paralel devlet, devlet içinde devlet, çeteler, tartışmaları, eşliğinde bir yerel seçim yapılmakta… Konular yerelden çok genel olunca Türkiye’yi ilgilendiren bir sonuca gitmekte… Önümüzde 2014 Ağustosunda Cumhurbaşkanlığı 2015 Haziranında Genel seçimler var. Bu seçim yerel değil de birazda referandum görüntüsü veriyor.

Sevgi ile kalın.