Ayancık'a dair..

Ayancık'a dair..

Facebook ta Recep Sarısoy abimizin Yenikonak İnaltı kanyon boyu çekmiş olduğu fotoğrafları görünce neden bu doğa harikası yerlerin reklamını, tanıtımını yapamadığımızı düşündüm.

 

İnaltı mağarası, Akgöl ve kanyonlar Ayancık için birer cevher. Ama ne yazık ki yıllardır biz bu cevheri kullanamıyoruz. Yanıbaşımızda Erfelek bir şelale ile ekonomisini ayakta tutarken ve eskiden Ayancık'tan sosyal, kültürel anlamda çok geride olan Erfelek tanınma konusunda Ayancık ı geçerken biz sadece izlemek ile yetiniyoruz. Turizm firmaları Sinop denince listenin başına Erfelek Şelaleri ve Sebahattin usta da kahvaltıyı ekliyor. Ve her yıl Erfelek e turizm sayesinde binlerce turist ve milyonlarca para giriyor.

Siz hiç son yıllarda Ayancık a tur otobüsü girdiğini gördünüz mü, duydunuz mu ?

 

Turizm ne ile olur?

-Doğa güzelliklerini korumak bunları ortaya çıkarıp reklamını yapmak ile olur,

-Sosyal aktiviteler ile olur (yürüyüş, kamp, fotoğrafçılık vb) ,

-Güzel ve modern konaklama yeme içme eğlence tesisleri ile olur. (Hizmet ve lezzet önemli)

-Ulaşım ile olur.

Ama biz ne yaptık?

-Ayancık ta HES adı altında doğanın talan edilişine meraklı gözler ile baktık,

-Plajların betonlaşmasını maç seyreder gibi seyrettik,

-Denizlere molozların dökülüşünü film izler gibi izledik.

-Orman bölgesi Ayancık'a plastik ağaç bile diktiler hemde bizim paralarımızla ona bile çıt çıkarmadık,

-Sinop bölgesinin gerek konumu ile gerek mutfak kalitesi ile misafir ağırlamak adına en güzel tesisi olan Apart otelin kına ve düğün salonuna çevrilmesine tiyatro seyircisi gibi sessiz kaldık.

-Aylarca Sinop Ayancık yolu kapalı kaldı ona bile ortak bir tepki koyamadık.

-"Aşkımız çangal yolu gibi hiç bitmesin" diyerek ağlanacak halimizi mizah yaptık.

Yıllardır süre gelen bu sessizliğimizin, vurdumduymazlığımızın cezasını Ayancık esnafı olarak hep birlikte çekiyoruz.

Bir çoğumuz iş olmadığından yakınıyoruz.

Çünkü; ilçemize bir tane bile turist gelmiyor gelen de yanlışlıkla geliyor ve bir an önce kaçmanın yolunu arıyor.

Hatta artık dışarıda yaşayan Ayancıklılar dahi kendi memleketlerine gelmek istemiyor.

Git gide küçük bir köye dönüşüyoruz.

Bu işin sağı solu siyaseti falan yok.

Batıyoruz.

Bu işlerin buraya gelmesinde siyasilerin, belediyenin ne kadar suçu varsa, bu yanlışlıklara yıllarca susan bizlerin de o kadar suçu var.

Neden biz turizm de küçücük Erfelek'in gerisinde kalalım, neden bu kasabadan Sebahattin usta'lar hatta daha iyileri çıkmasın, neden Akgöl, İnaltı turizm akınına uğramasın.

Yeşil ve mavinin arasında bir Cennet'te yaşıyoruz.

Ve bu şehri yeniden ayağa kaldırmak bizim elimizde.

Belediyesi, halkı, esnafı birlikte ortak hareket edebilirsek,

Doğrunun yanında omuz omuza, yanlışın karşısında dik durabilirsek,

Bir değil, biz olabilirsek başarabiliriz.

Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz.

Başka Ayancık yok!!

Diren Sarısoy