Bağımsız ve özgür basının desteklenmesi amacıyla 1993 yılından bu yana 3 mayıs Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Basın Özgürlüğü Günü” olarak Kabul edilmiştir. Her yıl ülkelerin basın özgürlüğünü inceleyen “Freedom House”, 2014 raporunda Türkiye’yi son 15 yıldır ilk kez “Kısmen Özgür Ülkeler” den “Özgür olmayan ülkeler” kategorisine düşürdü.
Türkiye bir yıl önceye göre 17 sıra daha gerileyip dünya genelinde 134.lüğe gelmiş ve 42 ülkenin yer aldığı Avrupa’da aynı zamanda basın özgürlüğü olmayan tek ülke olmuştur. Türkiye, Gazetecileri Koruma Komitesinin (CP) verilerine göre 1 Aralık itibariyle demir parmaklıklar arkasında 40 gazeteciyle, 2013’te de gazetecileri hapsetmede dünya lideri olarak kaldı.
Ahmet Davutoğlu’nun “Dünya’nın en özgür basını Türkiye’de” açıklaması Paris’de ki gazeteciler arasında “Günün şakası “olmuş “bol bolda kahkahalara “ neden olmuş. Zeynep Oral Cumhuriyetteki yazısını böyle geçmişti... Türkiye’deki basın üzerine raporunu hazırlayan: David Krumer “Türkiye’de insanların gazeteci olarak hayatlarını sürdürme becerilerini kaybettiklerini yazmış. Onlarda biliyor ki; gazeteci kalabilmek için ya yandaş, ya yalaka, yada candaş olacaksın… Gazeteci olursan; işini yitirir, davaların peşine mahkumeyetler seni bekliyordur.
Gazeteciler ve Özgür basın adına, yasalarda iyileştirme yapmak yerine kıskaç altına almayı yeğleyen iktidar, kendilerine muhalif gazette ve televizyonlara, eleştiren yazarlara karşı olumsuz tutumlar devam ederse “Sağlıklı haber ve basın” olabilir mi? Oysa kamuoyuna haber verme ve gerçekleri gösterme için uğraş veren gazeteciler baskı altına alınmamalıdır.
Çağdaş demokrasilerinin en temel güvencesi olan özgür basındır. Örtülü sansür, oto sansür, iktidara muhalif olan gazetecilerin işten çıkarılmaları, son yıllarda çokca yaşamaktayız. Oysa; basının hem özgür hem de tarafsızlığı, bireyin ve toplumun haber olma, bilgi edinme hakkını kullanması, kamuoyunun duygularını ve düşüncelerini objektif olarak yansıtmasına, bu suretle demokrasinin, insan haklarının, temel hak ve özgürlüklerin gelişimine katkıda bulunur.
Bu haftaki yazımı sonlarken; 3 Mayısların, gazetecilerin haber yapabilme, okuyucunun haber alma özgürlüğünü temin etmeye yönelik; çapulcu, özgürlükçü, demokratik ve hukuk devletinin gereklerinin yerine getirerek ülke ve dünya barışına katkıda bulunmasını temenni ediyorum. Yazdıklarından ve düşüncelerinden dolayı cezaevlerinde bulunan ve ülkemizdeki Tüm basın emekçilerinin “Dünya Basın Özgürlüğü Günü”nü kutluyorum.
Sinop'ta ve Dünya'da Nükleer Santral İstemiyoruz...
Sevgi İle Kalın