Merhaba,
Antakyalı bir depremzedeyim. Antakya'nın % 80'i artık yok. Yeniden imar edilmesi uzun yıllar sürecek. Ben de o zamana kadar (belki de ölene kadar) Ayancıklıyım.
Siz Ayancıklılar daha ilk günden itibaren bizleri bağrınıza bastınız. İçinde insan sevgisi olan, duyarlı, cana yakın, merhametli, yardımsever, ince ruhlu, zarif, güleryüzlü, kibar insanlarsınız. Hani "adam gibi adam" derler ya. İşte tam da öylesiniz.
Ayancık bu nedenlerle Antakya'ya çok benziyor. Dolayısıyla burada hiç yabancı gibi iğreti durmadık. Sadece fiziki şartlardı değişen... Bu sayede ben de deprem sonrası kullandığım ilaçlarla değil, sizin sevginizle çarçabuk rehalibite oldum.
MİNNETTARIM
Ayancık Kaymakam Sn. Recep Hasar'a, Sn. Ayancık Belediye Başkanı Hayrettin Kaya'ya, Osman- Leyla Ağca'ya, Beliz Cafe'ye, Rahmi- Nuran Taşçı'ya, Nimet Sarısoy ve nezdinde tüm kursiyerlere, Mehmet- Sevaray Kaya' ya, Sıhhat Eczanesi'ne, Atatürk Anadolu Lisesi'ne, Ayancık Dayanışma Platformu'na, Meclis Üyesi Seyfi Özer'e, Ayancık ADD' ye, Sinan Karacan'a, Murat Karahan'a, Ayancık Esnafı ve tüm Ayancık halkına, ayrıca BEEO Propolis' e, Emine Erdem ve nezdinde KAGİDER' e, Dr. Deniz Yıldız'a, Özel Pendik Bölge Hastanesi'ne, Melisa- Özcan Kara'ya, Zuhal Mansfield'e minnettarım.
Çok teşekkürler ederim. Saygılarımla…
Konuk yazar
Zekiye Barutçu Yiğitbaşı
FACEBOOK YORUMLAR