Saffet ERDURAN

Saffet ERDURAN

s.erduran55@hotmail.com

Yitirdiklerimizin ne kadar farkındayız???

27 Mayıs 2022 - 10:26

Bu hafta sağlıklı beslenmeye ara verelim..
                  Bir kitap çalışmam var.  Ayancık ‘ın yöresel lezzetlerini kalıcı hale getirmek ve gelecek nesle aktarmak amacıyla kitap yazmaya başladım.  Hafta sonu Cevizli Mahallesinden Nermin teyzeyle görüştüm. İki saatliğine de olsa geçmişe yolculuk yapmak olağan üstü keyifliydi. Yetmiş yıllık koskocaman bir serüvenden 2 saatlik süreye ne kadar sığdırılabilirse hayat hikayesinden birçok şey paylaştı bizimle…
                  Samimi tavrı, doğallığı, yaşama bağlılığı ve umuduyla kendisine hayran bıraktı beni.
                  Tarifini ve hikayesini öğrendiğim yemeklerden birinin adı Mamalengaydı… 
                  Bu yemek tarlada çalışmaktan yemek yapmaya vakit bulamadıklarında sadece un, su ve tuzla yapılan ve bir öğünlerini geçiştirdikleri bir yemekmiş. 
                  Tarla ve hayvanlardan arta kalan zamanları da genellikle çamaşır yıkayarak geçirirlermiş.
                  Nermin teyze evlendiğinde dört ailenin yaşadığı bir evde uzunca bir süre kalmış, eşinin yüzüğü hala parmağında, çocuklarından ve torunundan öyle bir bahsediş şekli var ki. Yüzünde beliren sevgiye inanamazsınız…
                  Böylesine sınırlı imkanlara sahipken; hayat mücadelesinden, umut etmekten hiç vazgeçmemiş ve uçsuz bucaksız hayallere sahip…
                  …Sokağa çıkıp baktığımda 76 yaşında Nermin teyzenin gözündeki ışığı hiçbir gencimizde göremiyorum. Hayata ve ailesine karşı bağlılığını, yaşam mücadelesini, gelecek planlarını…
                  Biz geleceğe ilişkin belirgin planlar yapmıyoruz artık, hayal kurmayı zaten unuttuk…
                  Yaşadığımız anın ne kadar farkındayız ve değerli hale getiriyoruz??
Bilemem…
Bakıyorum etrafımdaki insanlara ve kendime…
Kendimizden başka kimseyi sevmiyoruz. Bir eve bir tek insanı sığdıramıyoruz.
Mamalenga da neymiş?? 
                  Yemek beğenmiyoruz…
…Sevginin yerini haset, umudun yerini perişanlık, azmin yerini isteksizlik, yaşama sevincimizin yerini hoşnutluksuz, bıkkınlık almış. 
Hiç birimiz bir Neriman teyze kadar yaşama sevincine sahip değiliz. Var olanı geliştirmek sorunlara çözüm bulmak ve engelleri aşmak varken, yakınmaktan başka bir şey yapmıyoruz.
Herkes bir şeyler olsun istiyor ama bunu gerçekleştirmek adına hiç kimsenin bir uğraşı yok.
Bu nasıl bir şey???
Giderek insanlığımızdan, özümüzden uzaklaşıyoruz…
???
Kitap yazma sürecinde karşılaşacağım hikayeleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Umarım sonuçta hikayeleri ve bambaşka lezzetleriyle geçmişle bağ kurabileceğimiz nitelikli bir çalışma olur…
Sevgiyle kalın… 

Bu yazı 894 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 3 Yorum